İlk ceza kanunlarına Hammurabi Kanunlarında rastlanır Babil’de. Burada yazılan kanuna göre Büyücü sanılan biri nehre atılıp ölmesi beklenirdi eğer ölürse cadı olduğuna kesin emin olurlardı. Bu yüzden ünlü falcılar dünyaca ünlü medyumlar o dönem öldürülmüştür.

On İki Levha Kanununda cezai ilkeler belirlenmiştir yasa şu şekildedir:

BİRİSİNİ BÜYÜLEME, EFSUNLAMA YA DA BAĞLAMA AMAÇLI KAFİRCE RİTÜELLERE VEYA GECE RİTÜELLERİNE BAŞVURANLAR… ÇARMIHA GERİLİR YA DA VAHŞİ HAYVANLARA YEM EDİLİR… BÜYÜCÜLER İSE CANLI CANLI YAKILIR.”

Tüm simya kitaplarının yakılması emredilmiştir.

İTALYA’DA BÜYÜNÜN YASAKLANMASI

Katolik bilgin AQUİNOLU iblislerin varlığını kabul ederdi ancak büyüyü reddelerdi. Ve büyüyle ilgili “ büyü sanatı hem yasaya aykırıdır hem de anlamsız” demiştir. Büyücüler kehanette bulunabilirdi ama bunu Tanrıların izni olmadan yaptıkları için yasaklanmıştı.

Cadı Avı;

Cadı avı 1486’ da malleus Maleficarum’un yayımlanmasıyla başlamış ve on yedinci yüzyıla kadar sürmüştür. cadılık kitaplarında unutulmamak için bu olaylar tılsımlı sözler ve kadim bilgiler olarak kaydedilmiştir.

Şeytanla İlişkiye Girdiğini İtiraf Etti:  LİLİAS ADİE

İskoçya’da yaşamıştır. 300 yıl önce şeytanla ilişkiye girdiğini itiraf etmiştir. Ve  bu yüzden tutuklanıp hapse atılmıştır. Kaldığı hapishanede 1704 yılında hayatını kaybetmiştir.

TEKRAR DİRİLMESİNDEN KORKULDU

Ölüsü bir taşın altına gömüldü çünkü tekrar dirileceğinden korkuyordu. Ancak 1854 yılında bir grup avcı tarafından kalıntılar mezardan çıkarıldı müzede korunmaya alındı.

Yiyecekle yapılan büyünün üstadı olan cadılar bugünkü medyum hocalara veya  cinlerle büyü yapan medyum hocalara kaynak olmuştur.